Kanser, herhangi bir organda hücrelerin kontrolsüz büyümesi ile oluÅŸan anormal kitlelerdir. Kalın bağırsakta görülen kanserler, tüm kanser türleri arasında en fazla görülenler arasındadır. Çok çeÅŸitli belirtiler verebilirler:
-
Makattan kanama. Bu sebeple hemoroid hastalığı ya da anal fissür (çatlak) varlığında saptanmaları gecikebilir. Bu nedenle hemoroid hastalığı ya da anal fissür tanısı konduÄŸunda, özellikle hasta 40 yaşının üzerinde ise kolonoskopi ile kalın bağırsakta kanamaya yol açacak bir kitle-tümör varlığı araÅŸtırılmalıdır.
-
Kansızlık. Özellikle kalın bağırsağın saÄŸ tarafındaki tümörler, azar azar kanadıklarından dolayı belirgin kanama oluÅŸturmamalarına raÄŸmen kan deÄŸerlerinde düÅŸmeye ve kansızlığa neden olurlar.
-
Bağırsak alışkanlıklarında deÄŸiÅŸiklik. Kalın bağırsaktaki tümörler kiÅŸnin o zamana dek alışılageldiÄŸi dışkılama alışkanlıklarında deÄŸiÅŸikliklerle kendini gösterebilir. Günde bir kere büyük tuvaletini yapan bir kiÅŸinin kısa zaman içinde günde 3 kere tuvalete gider hale gelmesi ya da ishal-kabızlık ataklarının baÅŸgöstermesi tümörün bir belirtisi olabilir.
-
Dışkı çapında incelme. Özellikle rektumdaki tümörlerde, tümörün bağırsak çapını daraltması sonucu çıkan dışkının çapında azalma görülebilir.
-
Gaz ve dışkı çıkaramama. Tümörün bağırsağı tamamen tıkadığı durumlarda hastalar Acil Servis’e baÅŸvurabilirler.
-
Kilo kaybı. Kısa süre içinde beklenmeyen ciddi kilo kaybı bir belirti olabilir.
Kolonda yerleÅŸmiÅŸ kanserlerde hastalıklı bölgenin, emniyetli sınırlarla çıkarılması tedavinin ana ilkesidir. Ana hedef, ameliyat sonrasında geride gözle görülebilen tümörlü dokunun kalmamasıdır. EÄŸer hastalık çıkan kolon ya da transvers kolonun saÄŸ yarısında ise kolonun saÄŸ yarısı, inen kolon ya da transvers kolonun sol yarısında ise kolonu sol yarısı çıkarılır. Sigmoid kolonda yerleÅŸen tümörler için sigmoid kolon, bir mikta inen kolon ve rektum ile birlikte çıkarılır. Hastalıklı doku çıkarıldıktan sonra, geride kalan bağırsak uçları birbirine dikilir. Nadiren, özel durumlarda geçici olarak bağırsağı dışarı torba içine almak gerekebilir (kolostomi). Tümörün kolon duvarındaki ilerleme derinliÄŸine göre ve lenf düÄŸümü metastazına göre evresi belirlenir, eÄŸer tümör kolon duvarı dışına çıkmamışsa ve lenf düÄŸümü metastazı yoksa genellikle cerrahi yeterli olur. Tümörün duvar dışına çıktığı ya da lenf düÄŸümlerine metastaz yaptığı durumlarda cerrahi tedaviye ek olarak ilaç tedavisi (kemoterapi) de gerekecektir. EÄŸer uzak organlara metastaz varsa, bu metastazlarda da mümkün olduÄŸu kadar hastalıklı alanı çıkarmak hedeflenir. Ameliyat sonrasında ilaç tedavisi, metastatik hastalıkta bir gerekliliktir. EÄŸer ameliyat öncesi deÄŸerlendirmede karaciÄŸerdeki metastazların gereide hastalıklı doku kalmayacak ÅŸekilde çıkarılmamayacağı düÅŸünülürse, ameliyat öncesi kemoterapi uygulanarak metastaz sayıları ve çapları azaltılmaya çalışılır ki, tümünü çıkarmak mümkün olsun. Kolondaki hastalığın komÅŸu organları da etkilediÄŸi durumlarda, cerrahi sırasında bu organların da çıkarılması gerekebilir. Gereksiz organ çıkarılmasını engellemek amacı ile bu grup hastalarda da ameliyat öncesi kemoterapi uygulamaları ile hastalılklı alan küçültülmeye çalışılır. Işın tedavisinin (radyoterapi) özel durumlar dışında kolon kanseri tedavisinde yeri yoktur.
Kalın bağırsakta kanser dokusu geliÅŸmeden önce bağırsak iç yüzeyi içinde polip adı verilen kabartılar oluÅŸur. Bu polipler yıllar içinde deÄŸiÅŸim göstererek kanserli dokuya dönüÅŸebilir. Polipler, kanser dönüÅŸümü göstermeden önce küçükken kolonoskopi sırasında güvenle çıkarılabilirler ve bu hastayı tamamen hastalıktan kurtarır. Bu nedenle 40 yaşından itibaren tarama kolonoskopileri yaptırılması ve saptanacak olası poliplerin aynı seansta çıkarılması hayat kurtarıcı olabilir. Unutulmamalıdır ki en iyi tedavi erken tedavidir.
Kalın bağırsak kanserleri bağırsak duvarındaki derinliÄŸi ve diÄŸer organlara sıçrama (metastaz) durumuna göre sınıflandırılır ve tedavi buna göre planlanır. Hastalık bölgesel olarak kalın bağırsak mezenteri içindeki lenf düÄŸümlerine, uzak olarak da sırası ile en sık karaciÄŸer, akciÄŸer, kemik ve beyne yayılır. Hastalığın bağırsak duvarında sınırlı kaldığı durumlarda zaman zaman sadece cerrahi tedavi yeterli olabilirken, eÄŸer bölgesel ya da uzak metastaz geliÅŸtiyse cerrahi ile birlikte ilaç ve ışın tedavisi de devreye girer.
Tüm kalın bağırsak kanserlerinin tedavisinde cerrahi, ilaç tedavisi (kemoterapi) ve ışın tedavisi (radyoterapi) birlikte kullanılır. Hastalık evresi bu konuda belirleyicidir. Tedavi yaklaşımları konusunda ise kolon ve rektum kanserleri arasında yaklaşım farklılıkları vardır.
Kolon cerrahisi açık ya da kapalı (laparoskopik) yolla yapılabilir. Günümüzde kolon kanserinin cerrahi tedavisinde laparoskopi, kabul edilmiÅŸ cerrahi yöntemdir. Hastanenin teknik koÅŸulları ve cerrahın deneyimi mevcutsa laparoskopik olarak yapılmalıdır.